Mavi Tur denince ne gelir aklımıza? Uçsuz bucaksız denizler, yeÅŸilinmaviyle buluÅŸtuÄŸu sanki hayalperest bir çocuÄŸun veya aşık birressamın elinden dökülmüÅŸ bir tabloya benzeyen koylar... Peki yayaÅŸananlar, sadece resmi midir bizi alıp götüren bu gerçeÄŸin? Yoksadaha fazla ÅŸey mi hissettiÄŸimiz mavi tur denince? Rahatlama hissi,aşık olmanın tatlılığı, sıcak ve serin, güvenli ve özgür hissetmeningetirdiÄŸi sarhoÅŸluk, hepimiz bunlar için çıkıyoruz mavi turlara,atıyoruz kendimiz mavinin yeÅŸilin kucağına. Saçımıza tenimizekarışsın istiyoruz deniz kokusu, rüzgarın uÄŸultusu ve dahaanlatılamayan bir çok duygu için mavi tur denince ÅŸöyle bir dönüpbakıyoruz...Büyük ÅŸehirlerde yoruluyoruz, çalışıyoruz ve bunalıyoruz çoÄŸuzaman. Sessizlik artık bize yabancı. Işıklar, renkler, kahkahalar,haykırışlar hepsi karışır oluyor sene içinde. Ne için ÅŸiÅŸiyor kafamız?Nereye gidecek böyle? Tamam bunaldık, bi’ doÄŸanın kollarına atılıprahatamak gelir içimizden ÅŸimdi. Nasıl bir yerde, nasıl yapabilirizbunu biliyoruz az çok. Sene içinde aklımıza gelmez çok ama, Ege veAkdeniz sahillerinin sıcağı trafikte suratımıza vurmaya baÅŸlayıncaanlarız. Biraz da o yöne bakalım. Bakalım ki kucaklasın bizi, okÅŸasınrüzgarıyla, yeniden doÄŸalım, köklere dönelim.Tekne kiralama vakti geldi o zaman. Beyaz kanatlarıyla uçuracaksahillerde, evimizin konforunda mavi sulara konuk olacağız. Güzelyemeklerle şımartacağız kendimizi. Tüm yorgunluklar akacakgidecek omuzlarımızdan. Kendimizi unutmak aynı anda bulmakolacak mavi turun anlamı tüm o renklerin içinde, denizin kucağında,kiralık teknenin beÅŸik gibi sallanan kamaralarında, yumuÅŸacıkyataklarında, sıcacık yemeklerinde bir serüven olacak ÅŸehrinkalabalığından kurtulmak isteyenler için.Önce sizleri bir tura çıkarmak istiyorum o zaman. Ä°stanbul’dan çıktıkyola, sıcak, kalabalık gürültülü ve koÅŸuyoruz adeta Bodrum’unkollarına. Sevgiyle kucaklayacak biliyoruz bizleri. Bodruma varıncagördüÄŸümüz ilk ÅŸeydir tabi yokuÅŸbaşı, deÄŸil mi? Halikarnas BalıkçısıCevat Åžakir KabaaÄŸaçlı’nın bir ÅŸiiriyle karşılar sizi batan güneÅŸ,parlayan deniz, sokaklar arasına doluÅŸmuÅŸ tuz ve zakkumkokularıyla. Cevat Åžakir KabaaÄŸaçlı da buradaydı, daha niceleriyle birliktebakardı Bodrum’un tadına, , Azra Erhat ve Bedri Rahmi EyüboÄŸlu,
belki bir rakı masasında yudumlardı güneÅŸini Bodrum’un kim bilir.Onun tutkusuydu ama bu, sahilleri küçük balıkçı teknesiyle gezmektiamacı, görmek, dokunmak, koklamak anlatmak hatta diÄŸerlerine.Anlattı da yeterince, anlattı ki farkına vardık bu güzelliklerin. Mavitur böyle baÅŸladı ve girdi hayatımıza. Åžimdi hepimizin mirası CevatÅžakir’den bu sahiller. Bodrum’a ayak bastıktan sonra kiralık teknelere çeviriyoruz rotamızı.Onlar önümüzdeki günlerde evimiz olacak. Miçosuyla, kaptanıylayepyeni bir aile olacaklar bize. Limana iniyoruz. Teknelerin devasadirekleri, yelkenleri güzel bir tablo çiziyor yine. Sanki kocaman birÅŸatodaymışız da tüm bu tekneler de birer odasıymış gibi bir sarılmahissi geliyor. KoÅŸturmak istiyoruz aralarında, ayağımızda terliklerkoÅŸup oynayıp ÅŸarkı söyleyeceÄŸiz. Kiralık teknenin tayfası karşılıyorsonra bizi. Ben ÅŸimdiden unuttum koca ÅŸehrin kalabalığını,yorgunluÄŸunu. Mavi tur aldı götürdü ÅŸimdiden...BaÅŸlıyoruz yavaÅŸtan yelken almaya. Bilmiyoruz tabi neler çıkacakkarşımıza. Hayal gücünüz yüksekse yüzünüzü dönersiniz batangüneÅŸe ve iki dakikalığına yaratırsınız efsanelerinizi suratınıza çarpanrüzgar eÅŸliÄŸinde. Aşık mı oldunuz, denizkızlarıyla mı oynadınız ya dakorsanlarla mı savaÅŸtınız bilemiyorum ama çoktan gittiniz iÅŸte obüyülü dünyadan hiç geri dönmek istemeyecekmiÅŸçesine maviyolculuÄŸun güzelliklerine kapıldınız bile...Åžimdiden yıldızlar da göz kırpmaya baÅŸladılar, ay ışığıyla sabahdoÄŸacak güneÅŸe meydan okuyor adeta. Yemeklerimizi yedik, rüzgarhafften soÄŸudu, tüylerim diken diken oluyor ama hoÅŸ, güzel birkavrama hissiyle birlikte gülüyorum sadece. Kiralık teknenin tayfasıoldukça hazır tabi buna da hiçbir ÅŸey düÅŸünmek istemediÄŸimizibiliyorlar gecenin mehtabı dışında o anlarda. Ama o mehtap yok mu omehtap, sizce de denizin içinde küçük parlayan sevimli yaratıklarındansı deÄŸil midir o? Bana hep öyle gelir de, izlemeye doyamam.Mavi yolculuÄŸun en sevdiÄŸim tarafıdır zaten bu, akÅŸamları gelenüÅŸüme hissiyle birlikte teknenin hafif sallantısında uykuya dalarsınız,deniz kum güneÅŸ tatlı bir yorgunluk bırakmıştır ya sizlere, onubırakırsınız yavaÅŸtan.Mavi turun sabahı da bir farklıdır ÅŸehrin sabahlarından. Yine kiralıkteknenin tayfasının tatlı telaşına ÅŸahitlik ederek uyanıyoruz. Görünceanlarsınız zaten yüzlerinde bir gülümseme sanki sırf biz o kahvaltısofrasını görünce mutluluktan aÄŸlayalım diye yapıyorlar bunları.
Domatesin biberin kokusu ÅŸehirde yok tabi. Sofranızda dolaÅŸan hafiftatlı deniz kokusundan bahsetmiyorum bile. Güzelce ediyoruzkahvaltımızı ama çok da abartmıyoruz. E sonuçta mavi sulardaboÄŸacağız kendimizi deÄŸil mi?GüneÅŸ yavaÅŸtan ısıtmış buraları, atlıyoruz cumburlop masmavi sulara,bir soÄŸuk çarpıyor tabi, kendimize geldikten sonra açılmak istiyoruzdaha da sanki çağırıyor bizi deniz. Ama ilginçtir ki ben sadeceyüzmek de deÄŸil içmek de istiyorum suyunu, o kadar temiz kokuyor,gözükyor ki ÅŸnanamıyorum her seferinde. YeÅŸiller mavilerlebuluÅŸuyor her ÅŸey dansediyor sanki etrafımda. Sadece Bodrum’un güzellikleriyle kalmıyor tabi, Fethiye, Marmaris,Gökova hepsi alıyor götürüyor mavi turda. Anılar da var, güzelinsanlarla karşılaşıyoruz sürekli, sanki onlar bu temiz güzel yerlerdekendilerini benzetmiÅŸler, yüreklerini bu güzeliklere hepgülümsüyorlar, yardım ediyorlar ağırlıyorlar bizi bu kıyılarda. Yaöyle bir samimiyet ki sanıyoruz ki misafirleri deÄŸil de memleketziyaretine gelmiÅŸ evlatlarını ağırlıyorlar adeta. Sadece insanları deÄŸiltarihi de büyülüyor her dokunduÄŸunuzda. Ä°nanası gelmiyor insanın bukadar yaÅŸanmışlık, tüm bu kalıntılar, yıkık ÅŸehirlerin üzerine düÅŸmüÅŸdaÄŸlar. Okudukça daha çok çekiyor kendine tüm o antik ÅŸehirler.Tiyatroları, kütüphaneleri, yüzyıllar önce insanların gezdiÄŸi, geçtiÄŸialışveriÅŸ yaptığı ve savaÅŸtığı yerler mi buraları? Mavi turun diÄŸer birbyüleyici tarafı da bu iÅŸte, bu koyların bu tarihi deÄŸerlere nasıl sahipçıktığı, onları nasıl koruyup kolladığı gerçeÄŸi inanılmaz geliyor. Kiralık teknemize her gün tatlı yorgunluklarla dönüyoruz. MaviyolculuÄŸun en tatlı hislerinden biri biliyorum. Çünkü, teknenintayfası sanki bir ceketi alıp askıya asar gibi alıyor o yorgunluÄŸuüzerimden hizmetiyle. Karnımızı yine deniz kokulu sofralardadoyuruyoruz. Denizin ve güneÅŸin açtığı iÅŸtahın üzerine bir de aydan,yıldızlardan bir tatlı yemeden olmuyor, yudumluyorum gök yüzünüve bırakıyorum kendimi. Zeki Müren’in ÅŸarkıları eÅŸlik ediyor anasonkokusuna, o da buradaydı biliyoruz: bir baÅŸka Bodrum aşığı,Bodrum’dan ilham almış, Bodrum’a ilham vermiÅŸti. Yüzümüzdeacısıyla tatlısıyla bir gülümseme, yüreklerimize veriyoruz o zamankulağımızı, belki de uzun zamandan beri ilk kez herkes kendi sesiniduyabiliyor, dokunabiliyor kalbine çünkü sadece doÄŸa ana bakıyorsize, onun verdiÄŸi güven apayrı, sıcak ve doÄŸal. Bu duygulardansarhoÅŸ oluyorum tabi, yine anne kucağı gibi yumuÅŸakça sallananteknenin baÄŸrında uyuyorum.
Son günler hüznü çöküyor deÄŸil mi biraz ÅŸimdi? Åžehrin gürültüsüÅŸimdiden kulaklarımda ama dreniyor mavi tur, deniz hışırtısı rüzgarınuÄŸultusu hala savaşıor ÅŸehrin acımasızlığıyla ve diyor ki yenidengeleceksin buraya, bekleyeceÄŸini biliyorsunuz zaten ya. O hep orda,bu güzellikler, bu doÄŸa, bu yeÅŸil, bu mavi, o kiralık tekneniz, eviniz,anneniz, babanız, kardeÅŸiniz bunlar hep, sevgiliniz hatta ... Davetkarbir hoÅŸça kal seromanisiyle uÄŸurluyor bizi tayfamız. EllerinizeyüreÄŸinize saÄŸlık, yine muhteÅŸem bir tatil oldu...